Endüstriyel mutfakların tahliye bacalarından çıkan yemek kokuları, bulunduğu çevrede ciddi rahatsızlık oluşturmaktadır. Bu rahatsızlıklardan kaynaklı şikâyetler, restoranlar için büyük problemlere yol açmakta, hatta işletmenin kapanmasına kadar ilerlemektedir.

               Koku filtreleme çok hassas bir iştir. Koku hassaslığı, kişiden kişiye değişeceği gibi, kokuya verilen tepkiler de yine herkese göre farklı olabilir.

               Koku filtrelemede kullanılan sistemlerin verimlilikleri uzun yıllardı soru işaretleri oluşturmuştur. Öyle ki; Aktif Karbon Filtrenin verimliliği, ilk kullanıma başlandığında ortalama %80-85 civarında olup, elektrostatik filtrelere düzenli ve doğru bakım yapılsa dahi, kullanımının ortalama 2.yılında, %50’lere kadar düşmektedir.

               Dolayısıyla, tahliye noktalarının hassas olduğu ortamlarda, aktif karbon filtreye ek olarak ozon jeneratörü kullanımı verimlilik sorunlarını ortadan kaldıracaktır.

Konut ve işyerlerinin iç içe geçtiği metropollerde yaşanan ‘kötü koku’ çilesini bitirecek yönetmelik devreye girdi. Fabrika, lokanta ve pastane gibi işletmelerin yaydığı kokuyla ilgili şikâyetleri işleme alacak denetimler başladı.
 
İstanbul’da devlet memuru B.K., evinin altındaki pastaneden gelen rahatsız edici koku üzerine büyükşehir belediyesine bağlı Beyaz Masa’ya başvurdu. Yaklaşık 8 ay süren yazışmalardan sonra ‘koku analiziyle ilgili düzenleme olmadığı için herhangi bir işlem yapılamıyor’ cevabını aldı. B.K. gibi binlerce kişinin ‘kötü koku çilesi’ Ocak 2012 itibariyle yürürlüğe giren yönetmelikle son buldu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu düzenlemeyle artık vatandaştan gelen şikâyet doğrultusunda koku analizi yapılacak. Aralarında fabrika gibi büyük tesislerin yanı sıra pastane, lokanta, restoran gibi işletmelerin de bulunduğu binlerce merkezde inceleme gerçekleştirilecek.

Yasal sınırı aşan yerler uyarılacak. Düzenleme yapmayan işletmelere faaliyet durdurma ve para cezası verilecek. Gerekli ölçüm ve analizler, bakanlıkça uygun bulunan özel veya kamu kurum kuruluşları tarafından yapılacak. Kokunun kaynağından alınan numuneler, laboratuvar ortamında standart burunlara sahip ‘panalistler’ tarafından değerlendirilecek. Bakanlıktan şu ana kadar bir merkez denetimler için ruhsat aldı. Birçok başvuru da değerlendiriliyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hayata geçirdiği ‘Kokuya Sebep Olan Emisyonların Kontrolü Yönetmeliği’ ile ilk kez koku analizleri yasal bir mevzuata bağlanmış oldu. Vatandaş artık kendisini rahatsız eden kokuları illerdeki çevre müdürlüklerine şikâyet edebilecek. Şikâyet üzerine ilgili işyerine gidecek olan bakanlık yetkilileri, ilk aşamada husumet ihtimaline karşı bir ön denetim yapacak. ‘Koku’ sorunu tespit edilirse bu sefer ikinci aşamaya geçilecek. Bu sefer bakanlık tarafından yetkilendirilecek özel merkezler, numuneler alıp laboratuvar ortamında inceleme yapacak. Çıkan sonuca göre cezai yaptırım uygulanacak. Tüm incelemelerin masrafı, şikâyet edilen işletmeden tahsil edilecek.


İncelemeyi ‘uzman burunlar’ yapacak

Kokunun kaynağından çıkan gazlar, ‘olfaktometrik yöntem’ ile tayin edilecek. Bu yöntem, kokulu gazın kontrollü olarak belli konsantrasyonlarda insan burnuna sunulması ve bu kokunun insanın koku alma duyusu üzerinde oluşturduğu etkinin ölçülmesi yöntemi olarak tanımlanıyor. 

Numuneler, ‘olfaktometre’ isimli cihazda ‘standart burun’a sahip oldukları kanıtlanmış ‘panelistler’ tarafından denetlenecek. Koku hissedildiği an düğmelere basılacak ve bilgisayar incelemeyi sonuçlandıracak. Bakanlıktan şu ana kadar denetimleri gerçekleştirmek için bir merkez yetki aldı. Başvurular devam ediyor. Bunlardan biri olan Ege Test Laboratuarları yetkilisi Muhammed Aydoğdu, “Bakanlık, ölçüm yetkisi konusunda başvuru yapılması için bilgilendirme gönderdi. 1 Ocak itibarıyla denetimler başlayacak. Biz de koku analizleri konusunda yetki belgesi almak için gerekli çalışmaları başlattık.” dedi.


En az üç kere numune alınacak

Koku ölçümlerinde, dış ortamdaki koku seviyesi esas alınacak. Burada yapılacak incelemeler sonunda hesaplanan ‘kokulu saat yüzdesi’ne dikkat edilecek. Kokulu saat yüzdesi, yerleşim alanlarında yüzde 15’i, sanayi bölgelerinde yüzde 20’yi aşmıyorsa, dış ortamdaki koku sınırının sağlandığı kabul edilecek. Güzel kokularda ise bu sınırlar iki kat olarak hesaplanacak. İşletmenin bacasından belirli sürelerde alınan en az üç numune denetime dâhil edilecek.